Beynimizin İki Yarısı İki Farklı Karaktere mi Sahip?

Beynimizin İki Yarısı İki Farklı Karaktere mi Sahip?

Beynimiz kuşkusuz evrende bulunan en karmaşık yapılardan biridir. Milyarlarca nörondan oluşan beynimiz sürekli olarak çalışır. Dur durak bilmez. İçerisinde barındırdığı nöronların farklı kombinasyonlarda ateşlenmesi ile işlemlerini gerçekleştirir.

Beynimiz nefes alışverişimiz, kalp ritmimiz ve kan basıncımız gibi hayati önem taşıyan etkenleri yönetmekle birlikte düşüncelerimiz, duygularımız ve kararlarımız gibi daha karmaşık görevleri de yerine getirir. Beynimizin diğer canlılara kıyasla çok daha karmaşık ve gelişmiş bir yapısı bulunuyor. Böylelikle çok daha karmaşık kararlar alabiliyor ve farklı değişkenleri de işin içerisine katarak düşünebiliyor.

Beynimiz tüm bu işlemleri iki farklı hemisferi aracılığıyla yapıyor. Bunları iki farklı yarım küre olarak düşünebiliriz. Bu yarım küreler kendi içlerinde farklı konularda özelleşmiş durumdalar. Yani yarım kürelerin biri bazı konularda uzmanlaşırken diğeri ise daha farklı konularda uzmanlaşıyor. Böylelikle beynimiz bir bütün olarak çalışıp çeşitli konularda çok daha verimli hale gelebiliyor.

Beynimizin iki yarım küresinin birleşmesini sağlayan bir ağ topluluğu bulunuyor. Bu yapı korpus kallozum olarak isimlendiriliyor. Korpus kallozum sayesinde beynimizin iki yarım küresi birbiriyle iletişime geçebiliyor ve bir bütün haline geliyor.

Ancak bazı durumlarda (epilepsi hastalarının tedavisi gibi) köprü işlevi gören bu yapının ortadan kesilmesi gerekiyor. Böylelikle beynin iki yarım küresi birbiriyle iletişime geçemeyecek hale geliyor. Bazı hastalıklara sahip çocuklar da korpus kallozum köprüsüne sahip olmadan doğabiliyor. Korpus kallozumun olmaması ayrık beyin olarak isimlendiriliyor.

Kişilerde ayrık beyin olması durumunda ortaya çıkan bazı enteresan sorular var. Ayrık beyin durumunda beynin iki yarım küresi tek başına işlemlerini gerçekleştirir. Beynin iki yarım küresinin birbirinden haberi olmaz. Birbiriyle iletişime geçemezler ve bir bütün olarak hareket edemezler. Beynin iki yarım küresi kendi başlarına anlar, düşünür ve karar verirler. Böyle bir durumda, İki farklı kişilik mi geliştiririz? Beynimizin iki yarım küresi birbirinden bağımsız olarak çalışabilme kapasitesine sahipse korpus kallozum olmasına rağmen iki farklı kişilik geliştirme ihtimalimiz bulunuyor mu?

Beynimizin yarım kürelerinin özelleştiği alanlar

Beynimizin yarım küreleri vücudumuzun farklı alanlarını yönetiyor. Beynimizin sağ yarım küresi vücudumuzun sol tarafını yönetirken beynimizin sol yarım küresi de vücudumuzun sağ tarafını kontrol ediyor. Bununla birlikte gerçekleştirmiş olduğu işlemlerde de net farklılıklar göze çarpıyor.

Beynimizin sol tarafı daha çok matematik, dil, okuma gibi alanlarda kendini geliştirmiş durumda. Konuşma merkezimiz beynimizin sol tarafında bulunuyor. Dolayısıyla bir cümle söylediğimiz zaman vücudumuzu yönlendiren ve bu cümleyi oluşturan taraf beynimizin sol kısmı oluyor.

Beynimizin sağ kısmı ise daha çok mekan algısı ve sanatsal işlemlerle ilgileniyor. Beynimizin dil kısmını sol yarım kürenin oluşturduğunu söylemiştik. Ancak bir cümleyi okuduğumuz zaman o cümlenin içerisindeki heyecanı anlama işini beynimizin sağ yarım küresi gerçekleştiriyor.

Beynimizin iki yarım küresi birbirinin eksiklerini bu şekilde tamamlıyor. Kendi uzmanlaştıkları alanda en iyi sonucu hayatımızda bize vermeye çalışıyorlar.

Ayrık beyinle ilgili yapılan çalışmalar

Normalde insanlar ayrık beyinli olmadığı için beynin iki yarım küresini bir arada kullanabilir. Ancak ayrık beyinle ilgili yapılan çalışmalar bizlere iki yarım kürenin kendi başlarına nasıl çalıştığına yönelik olarak önemli sonuçlar veriyor. Bundan dolayı ayrık beyinli olan insanlarla ilgili çalışmalar beynimizin nasıl çalıştığını anlamamızda bizlere ciddi anlamda yardımcı oluyor.

Konuşma merkezimizin beynimizin sol tarafında yer aldığını söylemiştik. Ancak ayrık beyinle ilgili yapılan çalışmalarda beynin sağ yarım küresinin de dili algılıyabildiğini öğrendik. Bununla birlikte konuşma işlemlerini beynin sol yarım küresi gerçekleştirdiği için beynimizin sağ yarım küresi adeta ağzı bağlanmış bir hale geliyor. Tabii ki de ayrık beyinli olmayan kişilerde beynin iki yarım küresi arasında iletişim sağlandığı için sağ hemisfer konuşma merkezine bilgi gönderebiliyor. Ancak ayrık beyinlerle yapılan çalışmalar beynimizin iki hemisferinin de birbirinden bağımsız bir şekilde etrafı algılıyabildiğini, çevreyi anlamlandırabildiğini, düşünebildiğini ve karar verebildiğini gösterdi.

Beynimizin aynı soruya verdiği farklı cevaplar

Ayrık beyinlerle yapılan çalışmalardan özellikle biri ciddi anlamda dikkat çekti. Bu çalışmayı anlatmadan önce bu kişilerde gözlerin nasıl çalıştığına yönelik olarak ufak bir bilgi vermemiz gerekli. Normalde bir gözümüz, her iki hemisfere de bilgi gönderir. Ancak ayrık beyin insanlarda sağ göz sadece sol hemisfere, sol göz ise sadece sağ hemisfere bilgi gönderiyor.

Bu kişilere hayallerindeki meslek sorulduğunda ellerine verilen kalemlerle cevabı yazmaları isteniyor. Sağ elle yazılan cevaplar beynin sol yarım küresi ile verilen cevapları içeriyor. Sol elle yazılan cevaplar ise beynin sağ yarım küresinin vermek istediği cevapları gösteriyor. Ayrık beyinli kişilerle yapılmış olan bu çalışmalarda iki el birbirinden farklı cevaplar yazıyor. Katılımcılar aynı cevabı yazdıklarını söylüyorlar. Çünkü konuşma merkezi beynin sol tarafında bulunuyor. Beynin sol tarafı, vücudun sağ elle yazdığı cevabı vermiş olduğunu düşünüyor. Ancak beynin sağ yarım küresinin kontrol etmekte olduğu vücudun sol yarısı ise kendi istediği cevabı yazabiliyor. Tekrar etmekte fayda var, bu sonuca ulaşabilmek için korpus kallozumu olmayan insanlarla birlikte çalışmak gerekli.

Bu sonuçlar, temelde beynimizin iki yarısının birbirinden ne kadar farklı çalışabildiğine yönelik ciddi tartışmalara yol açtı. Hatta bazı bilim insanları teoriyi çok daha ileri götürüp beynimizin iki yarım küresinin farklı iki kişiliğe sahip olabileceğini öne sürdü.

Çoklu kişilik bozukluğu ile ayrık beyin arasındaki ilişki

Ayrık beyinli kişilerle yapılmış olan bu çalışmalar, toplumun geneline yani ayrık beyinli olmayan insanlara belli bir oranda genellenebilir. Korpus kallozuma sahip olmanın, beynin iki yarım küresinin ne kadar farklı kişilikler geliştirebileceğine yönelik nasıl bir etkide bulunabileceğini net olarak açıklayamıyoruz. Beynimizin iki yarım küresinin birbiriyle iletişime geçebiliyor olması, birbirlerinden bağımsız bir şekilde gelişme ihtimallerini azaltıyor olabilir.

Diğer yandan, beynimizin iki farklı yarım kürede farklı şekillerde düşünüyor olması çoklu kişilik bozukluğunu açıklamaya yönelik ciddi bir potansiyel barındırıyor gibi görünüyor. Çünkü oldukça mantıklı görünüyor. Ayrık beyinle yapılan çalışmalar beynimizin iki farklı kişilik geliştirebilme potansiyeline sahip olduğunu bizlere gösteriyor. Hepimiz çoklu kişilik bozukluğuna sahip olmasak da koşullar sağlandığında beynimizin iki farklı yarım küresinin iki farklı kişilik geliştirme olasılığı neden mümkün olmasın?

Beynimizi hala tam anlamıyla çözmüş bulunmuyoruz. Milyarlarca nörondan oluşan beynimiz, her geçen gün biraz daha iyi anlaşılsa da onu tam olarak anlamaktan hala uzaktayız. Beynimizi anlamaya çalışan onlarca bilim dalı bulunuyor. Bunlarla birlikte yeni teknoloji şirketleri de beynimizi daha net bir şekilde anlamaya çalışarak teknolojilerini geliştiriyor. Dolayısıyla dünyanın en zeki beyinlerinin büyük bir bölümü beynin kendisini anlamaya çalışıyor. Peki siz kişiliğimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Kararsızlığımızın veya gün içinde verdiğimiz tutarsız cevapların sebebi beynimizin iki yarım küresinin birbirinden bağımsız olarak çalışabilme potansiyeli olabilir mi?

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ