Sezer İltekin ile söyleştik...

Sezer İltekin ile söyleştik...

Kelimeler Benim

Osman Coşkun: O bir blogger, Google’da en iyi kişisel bloglar diye araştırma yaparken karşıma çıktı. Karşıma çıktığı günden beri de takip etmeye devam ediyorum. kelimelerbenim.com‘un fikir babası, kalemşörü ve dahi her şeyi. Çok akıcı bir dili var, yazılarıyla sizi hemen etkisi altına alıyor, siteden ayrılamıyorsunuz.  İlk yazısını 4 Ağustos 2008’de yayınlamış blogunda. O gün bugündür de yazmaya devam ediyor. Blogculuk alanında üç tane ödül sahibi aynı zamanda. Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Merhaba üstadım, hoş geldiniz. Kelimelerbenim.com nedir ve Sezer İltekin kimdir? Biraz anlatır mısınız?

Sezer İltekin: Merhabalar, hoş bulduk. Ben araştırmayı seven, bilim, sanat ve teknolojiye meraklı 33 yaşında bir adamım. Yazılarımı takip edenlerin çok iyi bildiği üzere aslında kendimi dolaylı yoldan ifade etmeyi severim fakat sorunuza verebilecek en kısa cevabım budur. Kelimelerbenim.com ise 2008 yılından beri aklımdan geçenleri, kafama takılanları, gözüme batanları, zihnimde canlananları ve bu dünyada yaşadıklarımı kaleme aldığım kişisel blogumun adı.

Osman Coşkun: Teşekkür ederim. Peki, neden Kelimeler Benim? Özel bir nedeni var mı?

Sezer İltekin: Kelimeler Benim ismi kendi çapında anlamlı ve küçük bir kelime oyunundan ibaret. İki anlamından birincisi, bir insanın ifade biçiminin o insanın kişiliğini yansıttığı üzerine. “Ne söylüyorsan osun.” İkinci anlamı ise biraz iddialı: Yazma eylemi üzerine kurulmuş bir web sitesinin tek sermayesi kelimelerdir. Yazdığım ve yazmadığım tüm kelimeleri adeta sahipleniyorum. Hepsi benim kontrolüm altında ve bazı zamanlar onlardan birkaç yüz tanesini seçip bir size okunabilir bir manzara resmi çiziyorum. İşte o manzaradaki kelimeler benim.

Osman Coşkun: Bildiğim kadarıyla Katar’da ikamet ediyorsunuz. Nasıl geçiyor günleriniz?

Sezer İltekin: Katar, burada yaşamaya başlamadan önce gelecek planlarımda olmayan ve hakkında çok yüzeysel bilgi sahibi olduğum bir şehirdi. Bir yıldan biraz fazla süredir burada yaşıyorum ve Türkiye’yi özlüyorum çünkü Katar’ın doğası ve iklimi kendi ülkemizle karşılaştırılamayacak kadar kötü. Burada günlerim çalışarak, spor yaparak ve kendimi yazılım alanında geliştirerek geçiyor.

Osman Coşkun: Blog yazmak isteyenlere tavsiyeleriniz neler olur? Blog yazmayı tavsiye eder misiniz?

Sezer İltekin: Blog yazmak isteyen bir şekilde yazar. Ben babamın bakkalında sigara kartonlarının arkasına yazarak başladım. Bilgisayarım evdeydi, bakkalda müşteri beklerken aklımdan geçenleri boş kartona yazar, eve gidince klavye başına geçip bloguma aktarırdım.Blog yazmak isteyenlere ilk tavsiyem içlerinden nasıl geliyorsa öyle yazmaları olurdu. Bunun için anonim olmak gerekebilir. Ben de çoğu zaman anonim olma ihtiyacı hissediyorum çünkü aklımdan geçen her şeyi adım ve soyadımın yer aldığı, ailemin, iş arkadaşlarımın ve beni tanıyan diğer insanların okuduğu halka açık bir yere yazamıyorum. İkinci tavsiyem, hemen pes etmesinler. İlk bir yıl yazılarına belki bir yorum bile gelmeyecek, olsun, yazmaya devam etsinler. Kişisel blog, yazmayı hiçbir zaman bitiremeyeceğimiz bir kitap.

Osman Coşkun: En çok merak edilen soruyu sormak istiyorum! Blogtan para kazanılır mı? Ayıptır sorması. Siz kazanıyor musunuz?

Sezer İltekin: Blog yazarak para kazanabilirsiniz fakat bir blog yazıyor olduğunuzdan emin olmalısınız. Adına blog dediğiniz ve içini sağdan soldan içerik toplayarak doldurduğunuz bir web sitesi aslında blog değildir. Blog yazmak ciddi bir emek ve zaman ister. Biz içerik üreticisiyiz ve içerik üreticileri, tüketici sayısına oranla çok az olduğundan hem insanlar hem de arama motorları için değerlidir. İşinizi iyi yaptığınız her alanda olduğu gibi bu değer size maddi olarak bir şekilde geri döner.Böylece ikinci soruyu da cevaplamış oldum sanırım.

Osman Coşkun: Kişisel blog mu? Niş blog mu açmalı yeni blogcular? Hangisini tavsiye edersiniz?

Sezer İltekin: Amacınızın ne olduğuna göre değişir. Kendinizi ifade etmek, yıllar sonra bile açıp okuyacak bir “eser” oluşturmak istiyorsanız kişisel blog açmalısınız. Amacınız “yatırım” ve dolayısıyla para kazanmak ise niş blog açarak arama motorlarından gelecek ziyaretçilerin reklamlarınıza tıklamasını beklemek sizin için daha uygun bir seçenek olabilir.

Osman Coşkun: Peki, tanıtım konusunda özel bir şey yapıyor musunuz? Reklam vesaire veriyor musunuz sosyal medya yahut Google gibi platformlara?

Sezer İltekin: KelimelerBenim.com 2021 yılı itibariyle 13 yıldır yayında ve bu süre içerisinde reklam veya tanıtım için tek kuruş harcamış değilim. Ben blogumu para kazanma amacıyla açmadım, bu yüzden reklam yatırımı da yapmadım fakat Kelimeler Benim adı internette birçok yerde karşınıza çıkıyor olabilir çünkü işinizi iyi yaptığınızda o iş kendi reklamını bir şekilde yapıyor.

Osman Coşkun: Blogda dolaşırken 2018 yılında Erikli Tatiliyle ilgili olan yazınıza denk geldim. Bir Keşanlı olarak yazıyı merakla okudum. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmışsınız. Gözümde canlandı. Lakin yanlış zamanda gelmişsiniz. Bayram zamanları Erikli’ye gidilmez :) Eğer önümüzdeki günlerde tekrar gelmeyi düşünürseniz haberim olsun mutlaka. Saros Körfezi’nde Erikli’den daha güzel ve sakin yerler var, kamp için uygun alanlar vesaire. Erikli ile ilgili aklınızda kalan bir anıyı paylaşmak ister misiniz?

Sezer İltekin: Erikli’ye bayram zamanı giderek yaptığımız hata bana güzel bir ders oldu. Şöyle bir anımız var: Tüm marketleri gezip yiyecek ekmek bulamadığımız gün artık umudumuzu yitirmişken kasanın altına sakladığı bir ekmeği çıkartıp bize veren kasiyer kıza buradan selamlarımı iletiyorum :) 

Osman Coşkun: Blogunuzda en son yazıyı 28 Mayıs 2021’de yazmışsınız. Çok uzun bir ara değil mi? Ocak ayında yazdığınız 2021 hedeflerinden uzak kalmışsınız gibi, özel bir sebebi var mı? Yeni yazıları merakla beklediğimi belirtmek isterim…

Sezer İltekin: Ben buna “blog tutulması” diyorum. Gün olur, art arda yazarsınız, gün olur böyle aylarca tek bir yazı yazamazsınız. Yoğun bir günlük programım var. Arada bulabildiğim boşluklarda da kendimi blog yazmaya ikna edemiyorum uzun zamandır.Aslında bütün suçu “mükemmeliyetçilik” huyum üstlenebilir. O gün yibir yazı çıkmayacağını düşünüyorsam hiç yazmam. Taslaklarımda bin kelimeyi geçmiş bir sürü yazı bekliyor. Hedefler konusunda ise dertliyim. Her geçen yıl, zaman daha hızlı geçmeye başlıyor sanki. 1 Ocak’ta hedefler koyup gözünüzü açıp kapattığınızda kendinizi böyle Eylül’de buluveriyorsunuz. Yeni yazı inşallah Ekim başında gelecek.

Osman Coşkun: Takip ettiğiniz kişisel bloglar var mı?

Sezer İltekin: Açıkçası düzenli olarak takip ettiğim bir blog yok. İnsanlar eskisi kadar istekli ve sık blog yazmıyor. Buna ben de dahilim. Her zaman bir takip listesi oluşturmayı ve yeni yazıları aksatmadan okumayı istemiş olsam da ulaşamadığım hedeflerimden biri olmuştur bu da.

Osman Coşkun: Üstadım beni kırmayıp röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak söylemek istediğiniz şeyler varsa röportajı sonlandıralım. Bu ara tekrar söyleyeyim Keşan’a bekliyorum J

Sezer İltekin: Ben teşekkür ederim. Güzel bir gelecek diliyorum herkes için. O taraflara yolum düşerse mutlaka bildireceğim size. Sevgi ve selamlar.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ