Hayata Karşı Güçlü Durabilmek İçin Bilinmesi Gerekenler
Doğanın kaosuna karşı canlı adaptasyon ve mutasyonlar geçirerek yaşamın içinde kendilerini var etmiştir. İnsanoğlu doğanın vahşiliğine karşı uyum sağlayabilmek için zorluklar içerisinde kendini sürekli geliştirmiştir. İnsan mantığı ve duyguları sayesinde tarihin başından günümüze kadar köklü bir medeniyet oluşturdular. Her insanın kendi döneminde kötü olayları ve iyi olayları olmuştur. Tarihteki savaşlar, hastalıklar ve teknolojik gelişmeler hep insanlığı ileriye taşımıştır. Tarihi yazan kişiler sayesinde geçmişte geçen olayları kolayca öğreniyoruz. Tarihin özeti kısaca insana şunu öğretmiştir; hayata karşı her zaman güçlü durmalısın. Bir insan için hayata karşı tek başına durmak zordur. Tek başına duran insanlar ama tek başına güçlü olmak için büyük bir bedel ödüyorlar. Hayatın acımasız kurallarından biri. İşte bir insanın hayata karşı güçlü durabilmek için bilmesi gerekenler…
1-Bırakmayı Bilmek
İnsanın hayatı kısa ve sahip olduğu enerji miktarı kısıtlıdır. Birey hayatı boyunca sevdiği işi yapar, sahip olduğu vizyon sayesinde kendini olduğunda geliştirir ve kendi gerçekleştirmeye çalışarak konfor alanının dışında yaşar. Ancak enerjisi kısıtlı olduğundan arada sırada bir mola vermesi gerekir. Molalar insanın içindeki enerjisinin yenilenmesine ve potansiyelini tekrardan kazanmasını sağlar. Fazla çalışmak insanı sadece gereksiz yorar ve insanın yaşam enerjisini sömürerek depresyona sokar, depresyon da kişinin verimliliğini azaltır. Genellikle insanlar fazla çalışmayı övüyorlar ama hepsi yalan. İşinize bile günde en fazla 4 saat ayırılması gerekir. Ondan fazlası bir insan için zarar.
2-Yalnız Kalmak Barışık Olmak
İnsanın bireysel olarak en büyük dostu ve düşmanı kendisidir. Sevdiğiniz insanlar sizi bir gün terk edebilir ve çocukken yaşadığınız konforlu alan sağlayan aileniz de bir gün dünyadan göçecek. Aileler çocuklarını hayata zorluklarına karşı her zaman eğitimi vermek zorundadır. Ailelerin görevi bu. İnsanlar yalnız kalmaktan korktukları için sevdiklerine en fazla acıyı verir. Psikolojik şiddet olsun, manipülasyon olsun elinden gelen her şeyi yapar. Tarihin başından beri korku insanın en büyük motivasyon kaynağı olmuştur ama insanları motive etmek için korkunun kullanılması artık etik değil. İnsanları harekete geçirmek için korku yerine sevgi verilmesi gereklidir. Sevgi hayattaki en büyük güçtür. İnsan ilk önce kendisini sevmeli başka insanları severek özel hayatlarına saygı duymalıdır. Böylece yalnız kalmaktan korkmaz ve kendisiyle barışık yaşayabilir.
3-Diğer İnsanların Onayını Beklememek
İnsanlar aileleri tarafından büyütülürken serbest dolaşmaz ve serbest olarak büyümediği için de hayata atıldığı zaman iş yerinde, yaşadığı evin içindeki insanlardan ya da yeni bir arkadaş topluluğunun içine katılmak üzere sürekli bir onaylanma çabasına girer. Çünkü çocukken aileleri tarafından ödül-ceza kuralı üzerine büyütüldüğü için kendine inanmamaktadır. Normal sağlıklı büyüyen bir insan toplum içindeki kurallara saygı göstererek istediği gezebilir ve özgüveni sayesinde insanların gereksiz onayına ihtiyaç duymaz. İnsanın özgüvenli olması önemlidir.
4-Kendini Suçlamamak
Sürekli hata yaptığı, kötü olayların içinde sürekli bulunduğu ve sevdiği insanların ezmelerinden insanda bir özgüven eksikliği oluşuyor. İnsanda oluşan özgüven eksikliği yüzünden nedensiz yere kendini suçlamaktadır ve boş yere kurban psikolojisine girmektedir. Kurban rolüne girdiğinden olayı hayatın akışına bırakacak cesareti bulamamaktadır. Hayat dediğimiz o öğretmen bize güçlü olmayı öğretiyor aslında. İnsanların sizin hakkında ne dediğini boş verin, her zaman eleştirirler ve suçlamak üzere bir hata bulurlar. Siz kendiniz hakkında iyi düşünün yeter.
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...