Zeytinburnu Belediyesi’nin 11. Öykü Yarışması, her yaştan yazara hikâyesini dünyayla paylaşma fırsatı sunuyor.
Arkadaşlar, dostlar ve dahi Romalılar merhaba…
Yazmak, bazen yalnızlığın içinden bir pencere açmaktır dünyaya. Kimimiz o pencereden nefes alır, kimimiz oradan sızan ışığa tutunur. Bir öykü yazmak; kelimelerle bir hayat kurmak, bir hikâyeyi ölümsüzleştirmek demektir. İşte bu yüzden Zeytinburnu Belediyesi’nin 11. Öykü Yarışması tam da o “kalbi kalemle atan” insanlar için bir fırsat.
Yazarlık bir yarış değil elbet ama bazen bir yarışma, yazıya dönüşme cesaretini içinde saklayan birine “artık zamanı geldi” dedirtir. Hadi gelin, bu yılın en heyecan verici öykü yarışmasına birlikte göz atalım.
Bir öykü yazmak, sadece bir hikâye anlatmak değildir. Aynı zamanda kendini anlatmaktır. Zeytinburnu Belediyesi, yıllardır bu bilinci büyüten ve genç yazarlara alan açan bir kurum olarak artık gelenekselleşmiş bir edebiyat etkinliğine imza atıyor.
Bu yıl 11’incisi düzenlenen Zeytinburnu Belediyesi Öykü Yarışması, çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir yelpazeye sesleniyor. Yarışmanın amacı çok net: “Okumaya ve yazmaya özendirmek, dilin doğru ve etkin kullanımını teşvik etmek, yeni yazarlar yetiştirmek.”
Yani kısacası, “Senin de anlatacak bir hikâyen varsa, gel anlat” diyorlar.
Bu yarışma herkese açık. Ama aynı zamanda herkesin kendi seviyesinde yarışabileceği bir sistem de kurulmuş. Dört ayrı grup var:
4. ve 5. sınıflar,
6., 7. ve 8. sınıflar,
Lise öğrencileri,
Yetişkinler.
Böylece ilkokuldan edebiyat tutkunu yetişkinlere kadar herkes, kendi yaş grubunda adil bir şekilde yarışabiliyor. Bu da yarışmayı “her yaştan yazar adayı için fırsat kapısı” haline getiriyor.
Yarışmanın belki de en özgürleştirici kısmı şu: Konu serbest.
Evet, yanlış duymadınız. Ne bir tema, ne bir sınır… Tek şart; öykünün daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olması.
Bu özgürlük, aslında yazının büyüsüne duyulan güvenin bir göstergesi. Yani ister çocukluğunuzun mahallesini anlatın, ister bir rüya sahnesini, isterse toplumsal bir meseleyi kaleme alın… Tek kural, sözün sizden çıkması.
Evet, kulağa biraz “eski usul” gelebilir ama bir yandan da güzel bir nostaljisi var.
Katılımcılar öykülerini Word dosyası şeklinde (USB bellek içinde) teslim ediyor.
Teslim noktaları ise şöyle:
İlkokul ve ortaokul öğrencileri eserlerini Bilgi Evlerine,
Lise öğrencileri ve yetişkinler ise Gençlik Merkezine veya Bilgi Evlerine teslim ediyor.
Teslim tarihi: 27 Aralık 2025 Cumartesi, saat 17.00.
O saatten sonra gelen hiçbir öykü kabul edilmiyor.
Bu detay, yarışmanın ciddiyetini gösteriyor. Disiplinli bir yazar olmanın ilk şartı da işte bu: teslim tarihine sadık kalmak.
Öykünüzü teslim ederken aşağıdaki kurallara dikkat etmek gerekiyor:
Arial, 12 punto, 1.5 satır aralığı kullanılacak.
A4 boyutunda, en fazla 10 sayfa olacak.
Temel imla kurallarına uygun olmalı.
Dosya adı şu şekilde olacak: Ad Soyad – Eser Adı.
Başlık kısmında “üstte eser adı, hemen altında yazar adı” bulunmalı.
Bu teknik detaylar basit görünse de, yazıya gösterilen saygının bir ifadesi aslında. Bir yazı ne kadar temiz, düzenli ve özenliyse; okuyucunun da yazara duyduğu güven o kadar artar.
Zeytinburnu sınırları içinde ikamet eden, okuyan, çalışan veya Bilgi Evleri ya da Gençlik Merkezine üye olan herkes yarışmaya katılabilir.
Bu, yalnızca bir “yarış” değil, aynı zamanda Zeytinburnu’nu bir kültür şehrine dönüştürme vizyonunun bir parçası. Çünkü yıllardır Bilgi Evleri sayesinde binlerce çocuk ve genç hem kitapla tanıştı hem de kendi hikâyesini yazma cesaretini buldu.
Ve işte şimdi, o gençlerden biri belki de geleceğin Orhan Kemal’i, Sait Faik’i olacak…
Bu yarışmada en önemli kriterlerden biri özgünlük.
Yani:
Daha önce yayımlanmamış olacak.
Başka yarışmalara gönderilmemiş olacak.
Kopya veya alıntı içermeyecek.
Eğer bir eserin kopya olduğu tespit edilirse, ödül kazanmış olsa bile iptal ediliyor. Bu, yarışmanın adaletine duyulan güveni artırıyor.
Ayrıca her yazar en fazla iki öyküyle katılabiliyor. Fazlası kabul edilmiyor.
Eserleri değerlendirecek jürinin isimleri gerçekten etkileyici:
Cemal Şakar
Güray Süngü
Aykut Ertuğrul
Necip Tosun
Murat K. Murat
Akif Hasan Kaya
Mukadder Gemici
Yani, Türk öykücülüğünün yaşayan ustaları bu yarışmanın arkasında.
Bu bile başlı başına bir onur. Çünkü öykünüzü okuyan kişi, belki de kitaplarınızdaki cümlelerle büyüdüğünüz bir yazar olabilir.
Gelelim en çok merak edilen kısma: ödüller!
Her kategoride birincilik, ikincilik, üçüncülük ve teşvik ödülleri veriliyor.
Birinciler: 60.000 TL
İkinciler: 45.000 TL
Üçüncüler: 30.000 TL
Teşvik ödülleri: Her kategoriden beşer kişiye 10.000 TL
Ama hepsi bu kadar değil!
İlk üçe giren yarışmacılar, ailelerinden iki kişiyle birlikte 5 gece 6 gün sürecek Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı ile de ödüllendiriliyor.
Bu kamp, sadece bir tatil değil. Aynı zamanda tarihle, doğayla ve edebiyatla iç içe bir deneyim. Çünkü bir yazarın en iyi ilham kaynaklarından biri, doğanın kendisidir.
Yarışma, Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri ve Gençlik Merkezi tarafından düzenleniyor.
Katılımcılar, eserlerini bu merkezlere teslim edecekler.
Başvuru süreci çoktan başladı ve 27 Aralık 2025 tarihine kadar devam edecek.
Yani kalemini bilen, hikâyesini anlatmak isteyen herkesin önünde yaklaşık bir ay var.
Ve unutmayın, bu sadece bir başvuru değil; kendi hikâyenizi tarihe bırakma fırsatı.
Eserler, yukarıda adı geçen seçici kurul tarafından değerlendirilecek.
Her jüri üyesi, öyküleri dil kullanımı, özgünlük, kurgusal bütünlük ve anlatım gücü açısından puanlayacak.
Bu, sıradan bir “okuma listesi” değil. Gerçek bir edebiyat disipliniyle yürütülen bir süreç.
Dolayısıyla sadece iyi bir fikir yetmiyor; anlatım gücü, dilin kıvraklığı ve duygunun derinliği de önem taşıyor.
Bu tür yarışmalarda küçük detaylar, büyük fark yaratır.
İşte birkaç öneri:
Güçlü bir başlangıç yap. İlk cümle, okuyucunun (ve jürinin) kalbine dokunmalı.
Kurgunu sade tut. Gereksiz karakterler ya da uzun açıklamalar, öyküyü dağıtır.
Bir duygun olsun. Öykü, sonunda bir iz bırakmalı.
Dilin tertemiz olsun. Noktalama, imla, akıcılık… Bunlar jürinin ilk fark ettiği şeylerdir.
Kendin ol. Çünkü taklit edilen her şey unutulur, samimiyet asla.
Çoğu insanın içinde bir hikâye vardır ama çok azı onu yazıya döker. Çünkü yazmak cesaret ister.
Zeytinburnu Belediyesi Öykü Yarışması da aslında bu cesareti destekleyen bir platform.
Belki daha önce hiç yazmadınız. Belki defterinizin arasında kalmış bir hikâyeniz var.
İşte şimdi o hikâyeyi “dosyaya dönüştürme” zamanı.
Kim bilir, belki de bu yarışma senin yazarlık yolculuğunun ilk durağı olur.
| Başlık | Bilgi |
|---|---|
| Yarışmanın Adı | 11. Zeytinburnu Belediyesi Öykü Yarışması |
| Kategori | Öykü |
| Son Başvuru Tarihi | 27 Aralık 2025, Cumartesi – Saat 17.00 |
| Katılım | Herkes (Zeytinburnu’nda ikamet eden, okuyan, çalışan veya üye olan) |
| Gönderim Şekli | Elden – USB bellek ile Word dosyası teslim |
| Toplam Ödül | 580.000 TL |
| Düzenleyen | Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri & Gençlik Merkezi |
| Telefon | 0212 413 11 11 |
| Kaynak | sanatyarismalari.com |
Edebiyat, insanın kendini tanımasının en derin yollarından biridir.
Bir öykü, bazen bir insanın kaderini değiştirir.
Bazen bir toplumun vicdanını hatırlatır.
Zeytinburnu Belediyesi’nin bu yarışması, aslında sadece ödül değil; bir edebiyat geleneğinin yaşatılması demek.
Bir çocuğun, bir gencin ya da bir yetişkinin kaleminden çıkacak cümlelerin, geleceğin edebiyat haritasına düşecek ilk işaretler olması demek.
Yani dostlar, mesele “yarışmak” değil.
Mesele, kalemini eline alıp “ben de varım” diyebilmek.
Eğer içinde bir hikâye varsa, şimdi onu anlatma zamanı.
Ve unutma; her büyük yazar, bir gün küçük bir yarışmada başladı.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Diğer içeriklere de göz atın. Bu blog bağımsız bir platformdur ve desteklerinizle ayakta duruyor.
Yorumlar