"Bugün Pazar, Bugün Beni İlk Defa Güneşe Çıkardılar..."
Çünkü her şeyin içerisinde bir şey vardır sevgili okuyucu. Bunun adına hepimiz farklı bir isim vermemiz, o şeyin farklı bir şey olduğu ya da olacağı anlamına gelmez. Gelmedi de hiçbir zaman. Sen o şeye bir şey dersin başka birisi başka bir şey der. Lakin anlamı hep aynıdır. Birazdan kalkıp kendime bir kahve koyacağım. Çünkü bugün Pazar ve sokağa çıkma yasağı var. Malum tüm dünya pandemi belasıyla münakaşa hâlinde. Ne zaman ne olacağımız belli değil. Aslında pandemi olmadan önce de ne zaman ne olacağımız belli değildi. Ne hikmetse tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs ölümü hatırlattı bize. Halbuki ölüm zaten sokaklarda kol geziyordu. Adı virüs değildi de, eceldi. Değişen bir şey yoktu en nihayetinde. Ölüm ölümdür. Nasıl öleceğimizi bilmiyoruz, ama öleceğimizi biliyoruz. Bunu hatırlamak için illaki bir kıçı kırık virüsün musallat olması mı lazımdı? Herkes Allah’tan korkar gibi korkuyor virüsten. İnsanlar ölmekten korkuyor. Oysa ölmek için doğduk ve ölmek için yaşıyoruz. Öleceğini bilen tek canlı varlıklar biziz. Buna mukabil hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar da yine biziz.
Neyi nereye koyacağımızı bilmiyoruz. Sevdiğimiz zaman sevdiğimiz kişinin canını çıkarıyoruz. Sıkıyoruz, bayıyoruz, boğuyoruz. Neden böyle şeyler yapıyoruz, bilmiyoruz. Hepimizin mutlak surette paranoyak denklemleri mevcut. Hâlihazırda geçmişten gelen yaralarımızla sevmeye çalışıyoruz karşımızdaki kişiyi. Fakat beyinlerimiz zincirleme prensibiyle çalışıyor. Geçmişteki hataya benzer bir hata yakaladığı zaman eski zincire yeni bir halka ekleyip oradan devam ediyoruz. Bunu neden böyle yapıyoruz, bilmiyoruz. Aslında yapanın biz olmasının yanı sıra yaptıranın geçmiş denilen kargaşanın tozlu sayfalarındaki öğrenilmişlikler olduğunu anlamıyoruz. Anda yaşadığımızı zannediyoruz sadece. Aslında hiçbir şekilde anda yaşamıyoruz hiçbirimiz. Beyinlerimizi anda kalmaya kanalize etmiyoruz, edemiyoruz. Bunu öğrenemiyoruz bir türlü. Ya geçmişteyiz ya da gelecekte. Şu anda yaşadığımız bir olayı geçmiş süzgecinden geçirip öyle değerlendiriyoruz, sonra ya olursa diyerek şu andaki zamanın içine ediyoruz. İstisnasız hepimiz bunu yapıyoruz. Öğrenilmiş çaresizliklerimiz var. Öğrendiğimiz ve unutamadığımız çaresizlikler bunlar. Biz de böyle olmasını istemezdik en nihayetinde. Ama elimizden bir şey gelmiyor. Elimizden bir şey gelmemesine sığınmayı seviyoruz belki de. Çâre diye kitap çıkarmış biri olarak çârenin ne olduğunu bilmiyorum. Aslında biliyorum da, bilmekle olmak arasında dehşetli bir uçurum var, görmüyoruz. Bildiğimizi zannediyoruz hep. Her şeyi biz biliyoruz. Bu yazıyı lütfen üstünüze alınarak okuyun. Gerçi ben bunların hepsini kendim için söylüyorum. Kendime yazıyorum. Ben şimdiye kadar hep kendime yazdım, ama hepimizin ortak dertleri olduğunu düşünüyorum. Çünkü hepimiz aynı kalıplaşmış hayatları yaşıyoruz. Aynı kalıplaşmış kelimeler ve cümlelerle ifade ediyoruz sevgimizi, aşkımızı vesairelerimizi.
İkinci el hayatlar yaşıyoruz. O cümleyle sevildi o kişi daha önce, o kişi bu cümleye de ağlamıştı bundan bin sene önce. Hayır bunlar hata değil, ama çoğaltılmış suretlerimizle tek bir hayatı yaşıyoruz cümbür cemaat. Kullandığımız kelimeler aynı, kurduğumuz cümleler aynı. Biz bu aynılıklar içerisinde biricik olduğumuzu düşünüyoruz. Öyleyiz de, lakin bunun kıymetini bilmiyoruz. Hepimizin kendimize münhasır lehçeleri var, onlarca kelimeyi bir araya getirip farklılıklar yaratmaya çalıştığımız. Ama olmuyor, bir yerde mutlak surette takılıp kalıyoruz. Üzülüyoruz çokça, ağlıyoruz. Psikolojimiz falan bozuluyor, destek almaktan da imtina ediyoruz. Velhasıl kelam, öylece geçiyor günlerimiz.
“Bugün Pazar, bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.” Nâzım Hikmet’in en bilinen şiirinin en güzel cümlesi bana göre bu.
Evet efendim, bugün Pazar bugün benim sokağa çıkmam yasak. Çünkü pandemi var. Bundan böyle her Pazar burada böyle deli deli şeyler paylaşacağım. Aklıma ne gelirse onu yazacağım. Aklıma bir şey gelmezse, saçmalayacağım şimdi yaptığım gibi, sabır gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Öptüm. Görüşürüz..
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...